Merhaba! Ben Ecem Elif Oğuzhan, Boğaziçi Üniversitesi, Matematik Öğretmenliği 1. Sınıf öğrencisiyim. Bu yazıda Erasmus Plus Gençlik Programları çerçevesinde Letonya/Liepaja'da katıldığım "Increasing Competence, Developing Capacity" isimli training course ve edindiğim tecrübelerden bahsedeceğim.

Öncelikle kısaca Erasmus+ projeleri hakkında konuşmak istiyorum. Herkes gibi ben de yeni kültürler, farklı hayat tarzları tanımak ve aynı zamanda keyifli vakit geçirip eğlenmek istiyordum. Bu amaçla, daha önce bu projelere katılmış arkadaşlarım sayesinde bilinçlenmeye ve araştırmaya başladım. Başlarda yeni kültürler, yeni insanlar tanıyıp eğlenmek olarak nitelendirdiğim organizasyonlar aslında o kadar yüzeysel değildi. Okudukça anladım ki aslında bu projeler gerçek anlamda birçok sorumluluk gerektiriyor ve projenin konusuna göre size tahmin bile etmediğiniz vizyonu kazandırıyordu. Böylelikle cesaretlenip konusunu kendime uygun gördüğüm ve gerçekten bir parçası olmak istediğim ilk projeme başvurumu yaptım.

Bu benim ilk projemdi. 1 hafta süren bu projede “Gençlik sorunları, grup çalışması liderlik, girişimcilik, zaman planlaması” gibi birçok önemli konuya dayalı aktiviteler yaptık. Bu konular hakkında fikir alışverişleri yaptık. Tüm bunların yanında kültürlerimizin tanıtımı, kazanılan dostluklar, hazırlanan videolar/flashmoblar/afişler de projenin azımsanamaz bir parçası oldu. Doğrusunu söylemek gerekirse 1 haftalık bir projeyle bu kadar çok şey öğrenebileceğimi, farklı kültürlere ve farklı yaşam tarzlarına sahip insanlarla bu derecede yakın olabileceğim ve tüm bunları yaparken çeşitli grup çalışmalarıyla bu denli sorumluluk üstlenip kendimi geliştirebileceğimi hayal dahi edemezdim. Herşey bu kadar mükemmelken yolunda gitmeyen şeyler olmadı mı? Tabii ki oldu. Yeni bir kültürü tanırken ilk aşamada farklılıklara alışma döneminiz çok da kolay değil, yeni tatlar, yeni tutum ve davranışlar ve daha nicesi. Fakat, o eğlenceli/bilgi dolu ortam içinde inanın böyle ufak sorunları fark edemiyorsunuz bile. Genel anlamda herşeyiyle büyüleyici geçen 1 haftam, İtalyan eğitmenimizin deyimiyle fantastico'ydu.

Daha detaylı incelemek gerekirse proje sayesinde;

• Sosyal ve profesyonel anlamda gelişimim ivme kazandı.
• Belirli bir hedef grupla paylaşabileceğim sosyal beceriler edindim.
• Sosyal içerme, istihdam, sosyal beceriler, fırsatların farkındalığı gibi kavramlar hakkında bilinçlendim ve bu kavramlar hakkındaki bilgilerimi çevremle paylaşabilecek düzeyde iletişim becerisi kazandım.
• Sosyal&Profesyonel anlamda genel bir soruna çözüm niteliğinde bir fikrim olduğunda kaynakların ve desteğin yetersizliğiyle göz ardı etmek yerine bunu hayata geçirebilmek adına başvurabileceğim destek bulabileceğim birçok organizasyon, kurum ve kuruluş olduğunu öğrendim.
• Sürdürülebilir ve gelecek vadeden bir ortaklığın gerekliliklerini keşfettim.
• Grup çalışması, bir konu hakkında bilgi edinme ve bu bilgileri efektif bir şekilde paylaşabilmeyi öğrendim.
• İngilizcemi geliştirmekle yetinmeyip, ingilizcedeki aksan farklılıklarının ülkeden ülkeye değişimini gözlemledim.

Bu projeden önce aynı masada; bir grup Estonyalı, Macar, İtalyan, Letonyalı, Litvanyalı, Maltalı, Portekizli, Polonyalı, İspanyol ve Türk insanın bir yandan İngilizce olarak tüm grupla konuşup; diğer yandan da birbirleriyle ana dillerini konuşarak iletişim içinde bulunabileceklerini düşünemezdim.

Umarım daha çok insan Erasmus Plus Projeleri hakkında bilgi sahibi olur ve gün geçtikçe hem proje sayısı hem paylaşılan bilgi miktarı artar. Son olarak da en büyük teşekkürü iletmem gereken, projenin tüm aşamalarında her türlü sorunuma ve soruma eş zamanlı cevap bulabildiğim, katılma sürecindeki sabrımı sürdürebilmemdeki en geniş paya sahip, en büyük motivasyon kaynağım  Rönesans Enstitüsü Derneği Gençlik Hizmetleri'ne sonsuz teşekkürler.

Saygılarımla,

Ecem Elif OĞUZHAN