Sorgun Gençlik Derneği (SORGED), hazırladığı çok sayıda uluslararası projelerle Yozgat gençliğini sınırların ötesine taşıyor. Dünyanın pek çok ülkesine Yozgatlı gençleri çok sayıda aktiviteye dahil eden dernek, aynı şekilde farklı ülkelerden çok sayıda genci Yozgat’a getirmeyi başardı.
SORGED'in amaçları hakkında bilgiler veren Sorgun Gençlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Halil Uğuz, gençlerin, sosyal, kültürel, eğitim, sağlık ve spor alanlarında çalışmalar yürütmek, gençlik politikalarının iyileştirilmesinde katkıda bulunmak, gençlik arasında yardımlaşma ve dayanışmayı sağlamak, girişimcilik ruhlarını teşvik etmek, bilgi, beceri ve yeterlilik kazanmalarına yardımcı olmak, engelli gençler başta olmak üzere tüm dezavantajlı gençlerin içinde bulundukları topluma uyumlarına katkı sağlamaya yönelik çalışmaları desteklemek amacı ile 2014 yılında kurulduğunu belirtti.
2013 yılından önce Yozgat’ta Gençlik Çalışmalarının yok denecek kadar az olduğunu vurgulayan Uğuz, 2013 yılında Gençlik çalışmaları başladıklarını ve bu kapsamda dernek olarak 9 projenin koordinatörlüğünü ve 10 projenin de ortaklığını yürüttüklerini, bunun yanısıra yapılan bilgilendirme toplantılarıyla da, Yozgat bölgesinde yaşayan yaklaşık 5 Bin Gence ulaşarak, bin’e yakın gencin bu projelerden yararlanmalarını sağladıklarını ifade etti.
SORGED Yönetim Kurulu Başkanı Halil Uğuz, yaptığı açıklamada dernek olarak son yapılan çalışmalarından bahsederek şunları kaydetti. "Derneğimizin ortak olduğu, Avusturya Ulusal Ajansı tarafından finanse edilen Erasmus+ KA1 Gençlik Çalışanlarının Hareketliliği Programı kapsamında 06-13 Kasım 2016 tarihleri arasında Avusturya ülkesinde uygulanan projeden 4 genç arkadaşımız döndü.
Projenin amacı, Savaş nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Mültecilerin sorunlarıdır. Proje kapsamında mültecilerin yaşadıklarını sorunları daha iyi anlamak için çeşitli atölye çalışmaları ve drama çalışmaları yapıldı" dedi.
SORGED'in ortak olduğu ve Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği tarafından uygulanan Fransa, Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika ve Türkiye’de bulunan 45 Sivil Toplum Kuruluşunun katıldığı Türkiye - Avrupa Sivil Toplum Kuruluşları Ortaklık ve İşbirliği Konseyi Projesi Konya'da uygulandığını belirten Uğuz, SORGED'i temsilen Kübra Kayhan'ın projeye katıldığını ifade etti.
SORGED Yönetim Kurulu Başkanı Halil Uğuz açıklamasının devamında şunları kaydetti. "Projenin Hedefleri arasında, Türkiye - Avrupa Türk Sivil Toplum Kuruluşları Konseyi’ni Avrupa çapında genişleterek yeni ortaklıklar kurmak ve Avrupa’da yeni Türk STK’larını kurulmasını sağlamak ve Gençlik ve Kadın Çalışmalarına ilişkin hak temelli bir yaklaşımla öneriler geliştirerek bunları paydaşlara ve politika yapıcılara sunmaktı. Proje kapsamında farklı aktiviteler yapılarak, Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi kurumlara ziyaretler yapıldı. Proje kapsamında Derneğimizin de içerisinde bulunduğu "TÜRKİYE- AVRUPA Sivil Toplum Kuruluşları Ortaklık ve İşbirliği Konseyi" kurulmuştur.
Son olarak Katılımcı Gençlik Derneği tarafından uygulanan14-17 Kasımda İstanbul’da gerçekleşen “Game of Gender” isimli projeye Derneğimizi temsilen Gizem Başer katılmıştır. Proje kapsamında Kadına karşı şiddetin azalmasını sağlamak amacıyla farkındalık oluşturmak amacıyla konferans, seminer, forum, söyleşi, çalıştay gibi farklı çalışmalar yapılmıştır."
Projeye Sorgundan katılan Şeyma Sungur ise, Üniversite arkadaşının kendisini arayarak, Sorgun Gençlik Derneği diye bir dernek olduğunu ve gençleri projeye gönderdiğini söylediğini ifade ederek, kendisininde, "Yok canım o bizim Sorgun değildir başka Sorgun’dur." esprisi ile karşılık verdiğini belirterek. "O Sorgun benim doğup büyüdüğüm Yozgat’ın Sorgunuymuş. O günden sonra SORGED’i takip ettim ve bu projeye başvuru yaparak kabul edildim.
Proje kapsamında mülteciler üzerine farklı faaliyetler yaptık. Projeye Münjid adında Iraklı bir arkadaşımız katıldı. Bir mültecinin yaşayabileceği en acı ve zor durumları yaşamıştı. Bunları onun ağzından dinlemek benim için çok başkaydı ve çok etkilendim. Başka ülkelerden gelen insanların da mülteciler için çaba sarf ettiklerini, onları önemsediklerini görmek beni çok duygulandırdı. Ayrıca yabancı katılımcılar arasında Türk dizisi izleyenler ve Türkçe kelimeler bilenler hatta biraz anlayanlarda vardı. O zaman ne kadar büyük bir ülke olduğumuzu anladım" dedi.