Projenin duyurusunu “Avrupa Birliği Projeleri” isimli grupta gördüm. Grupta Halilcan Soran tarafından yapılan paylaşımı görür görmez hemen projenin tarihlerin bana uygun olup olmadığını kontrol ettikten sonra program için europass’tan hazırladığım CV mi Halilcan’a gönderdim. Kısa bir süre sonra kendisinden olumlu cevap aldıktan sonra gerekli evraklar ve kesin işlemler için görüş alışverişinde bulunduk. Davetiyelerimiz gelir gelmez gerekli evrakları hazırlayıp vize için başvuru yaptım. Bu arada gidiş dönüş ve diğer ulaşım biletlerimizi alıp ilgili kişiye ilettik ve gidiş gününün gelmesini bekledim.
Nihayetinde gidiş günü gelmişti. Türkiye’den beraber gideceğimiz arkadaşlarla daha önce kurulan facebook sohbet grubundan nasıl gidileceğini konuştuk birkaç kişi Budapeşte üzerinden diğer kısımda Lviv üzerinden gitmeyi düşündük. Ben Lviv üzerinden gitmeyi planlayanlardandım. Diğer iki arkadaşla İstanbul’da buluşup Lviv’eyol aldık. Otobüs saatine kadar vaktimiz varken Lviv şehir merkezini müthiş bir soğuk olmasına rağmen arkadaşlarla dolaştık. Lviv’de işletmecilik yapan Türkiyeli bir girişimciyle tanışıp sohbet etme fırsatı bulduk. Rusya ile olan sıkıntılarından dolayı belliki Ukrayna çok büyük zarar görmüş ekonomisi bozulmuştu bunu kur fiyatlarından ve insanların yüzlerinden görebiliyordum. Televizyonlarda sürekli Ukrayna’nın doğusundaki karışıklıklarla ilgili haberler yayınlanıyor askerlerle röportajlar yapılıyordu. Bu arada otobüs saatimizde gelmişti Lviv otobüs terminaline doğru diğer iki arkadaşımla yol almaya başladık. Gelen otobüsümüze binip Projenin olacağı Krakow şehrine doğru yola koyulduk oradan daWisla’ya geçecektik. Sabah Krakow’a varınca diğer bir arkadaşımızda bize katıldı ve nihayetinde Wisla’ya projenin yapılacağı Krakow’un bu şirin köyüne doğru doğru yol aldık. Wisla kış turizminin yapıldığı Polonya’nın güzel bir köyüydü. Burada kalacağımız otele gidip yerleşmeye başladık zaten ilk gün sadece yerleşme günüydü ve diğer arkadaşlarda geliyorlardı. Akşam yemeğimizi yedikten sonra yol yorgunluğunu atmak için odalarımıza çekildik yarınki Proje’nin ilk günü için dinlenmeliydik.
Projenin ikinci gününde sabah kahvaltısı ile gün başladı. Projenin yapılacağı salonda toplandık ve Romanya, Polonya ve İtalya’dan gelen arkadaşlarla tanışmak fırsatını hep bir arada yakaladım. Bazı oyunlarla isimlerin akılda kalmasını sağladıktan sonra proje ile ilgili hedeflerin neler olduğu ve proje haftasının nasıl geçeceği ile ilgi bilgileri aldıktan sonra Yaratıcı düşünce ve Non-formaleğitim’in ne olduğu hakkındaki çalışmamızı yaparak akabinde Romanya kültür gecesine katıldık. Burada Romanya ile ilgili birkaç video izleyip Romanya kültürünü tanıdıktan sonra daha yakından tanımamız için bize ülkelerinden getirdikleri ikramları sundular. Bizde bu güzel ikramların keyfini çıkararak haklarında daha fazla bilgi aldık. Projenin üçüncü gününde yine bazı workshoplar aldık bunlar online pazarlama üzerine ve gençlik girişimleri üzerineydi akşamında ise bizi süper bir at arabası yolculuğu bekliyordu. Eski zamanları anımsatan bu yolculukta gecenin vermiş olduğu güzel hisle birlikte ormanın içinde güzel bir yolculuk bekliyordu, havanın soğuk olmasına karşın bu güzel gece gezmesi insanın içine harika bir dinginlik ve huzur veriyordu. Bu güzel gece gezmesinden sonra yine eskileri andıran bizi alıp eski tarihlere götüren bir restoranda akşam yemeğimizi o güzel gezintiden sonra yedik. Gece yurda döndüğümüzde diğer arkadaşlarla birlikte uzun uzun sohbetler edip birbirimizi yakından tanıdık. Zaten bu projelerin zannımca en güzel yönlerinden bir tanesi de farklı kültürlerden gelen arkadaşlarla sohbet etmek, onları ve onların kültürlerini yakından tanımaktır. Böyle daha fazla bilgi sahibi olup önyargılardan arınmamıza yardımcı olmaktadır. Belki de dünya barışının olabilmesi de bu şekilde insanların birbirlerini tanıyarak olabileceğine inanıyorum. Zira bizler önyargılarımızdan arınmadığımız, insanları ve ulusları hep bir rakip gibi algıladığımız için belki de dünyayı sadece kendi şahsi hırsları uğruna uçuruma sürükleyenlere fırsatlar veriyoruz.
Güzel bir günün ardından projenin dördüncü günü yine güzel bir sabah kahvaltısıyla başlıyordu. Masalarda farklı uluslardaki arkadaşlar bir arada oturuyor sohbetler sabah kahvaltısında da devam ediyordu. Projenin bu gününde iş planı ve kendi iş planını yapma çalışmaları vardı. Ben genel olarak projenin çok verimli geçtiğine inanıyorum fakat bu yazımda daha çok diğer dışarı aktiviteleri ve oluşan arkadaşlık ortamından bahsetmeyi istiyorum. Sabahki workshop tan sonra tarihi Zywiec bira fabrikasına bir gezimiz oldu. İkinci dünya savaşına da tanıklık eden bu fabrika her ne kadar modern üretime geçmiş olsa da tarihi dokusunu kendi içinde korumuş ve turistlerinde gidip gezebileceği bir müze bölümüne sahiptir. Tarihsel süreç içerisinde biralarını nasıl ürettiklerini görebilir Polonya’nın bu meşhur birasından turistler için oluşturulmuş bölümde biranın tadını çıkarabilirsiniz. Tarihin bu yönüne de tanıklık ettikten sonra otelimize doğru yola çıktık, bizi akşam bekleyen İtalyan kültür gecesi için otelimizde dinlenmeye çekildik. Akşam yine aynı şekilde İtalyan arkadaşlarımızın hazırladığı videolarla geceye başladıktan sonra İtalyan pizzasının tadına baktık ve diğer ikramların keyfini çıkardık. Önceki kültür gecesinde de olduğu gibi sıcak bir ortam vardı. İtalyan kültürünü bir kez daha yakından tanımanın fırsatını yakaladım gerçekten daha öncede belirttiğim gibi bu kültür kaynaşmasından aldığım tadı çok seviyorum.
Projenin beşinci gününün sabahında kahvaltıdan sonra Yoga vardı bütün grup toplanıp Yoganın yapılacağı merkezin içindeki bir spor salonuna gittik. Burada bizi bekleyen Yoga hocasıyla tanışıp derse başlandı. Ben başlarda biraz denesem de Yogayı çok sevdiğimi söyleyemem biraz bende gayret edip yapmaya çalıştım ama sıkılıp bıraktım ne yazık ki akabinde proje yöneticilerinin de müsaadesiyle köy merkezini dolaşmak için çıktım. Noel olduğu için merkez çok canlıydı bazı yerlerde oyunlar oynanıyordu bende izleyerek keyif aldım. Öğleden sonra başka bir workshop için tekrar konakladığımız yere döndüm. Bugün Erasmus+ projesi nasıl yazılır ile ilgili bilgileri aldıktan sonra gruplar halinde seçtiğimiz bir konuda grup arkadaşlarımız ile birlikte bir Erasmus+ projesi yazdık ve bunu diğer arkadaşlara tanıttık. Akşam yine kültür gecesinde bir araya geldik bu sefer Türkiye ve Polonya kültür gecesini ortak yaptık. Öncelikle iki ülkenin kültürleri videolarla tanıtıldıktan sonra bizler Türkiye’den götürdüğümüz ikramları arkadaşlarımıza ikram ederken Polonyalı arkadaşlarda kendi kültürlerine has ikramları arkadaşlara ikram ettiler. Güzel ve uzun bir gecenin ardından projenin son workshop’u için odalarımıza çekildik. Sabah yapmış olduğumuz Erasmus+ projelerinin sonraki aşamasında sosyal medyayı nasıl kullanacağımız hakkında aldığımız workshoptan sonra akşam yine Bulgar kültür gecesinde buluştuk. Bulgar kültürünün bazı yönleri Türkiye kültürüne yakın olduğunu gördük. Yine Bulgaristan’ı tanıtan bir video ile geceye başladık. Bulgar arkadaşların baklavasının tadına baktık ve kendilerine özgün bazı ikramlarını tattık. Bizlere Bulgaristan’ın geleneksel halk oyunlarını da sergiledikleri bu son gecemizde nerdeyse sabaha kadar beraber eğlenip son gecemizin tadını çıkarmaya çalıştık. Gerçekten de çok sıcak bir ortamın olduğu bu projede tanıdığım her bir arkadaş için çok mutluyum ve hepsiyle zaman zaman görüşmeye devam ediyorum. Ayrılık sabahı gelmiş çatmıştı arkadaşlarımızla bu kısa sürede çok kaynaşmış ve sıcak bir ortam yakalamıştık kendilerinden ayrıldığımızda hüzünlendiğimi söylemek gerçekten de yerinde olacaktır.
Cümlelerimiz son verirken başka bir projede tekrardan bu sevgi ve saygı dolu insanlarla bir araya gelmeyi umut ediyorum.