×
Projelerle Başlayan Yeni Bir Hayat...
Halil UĞUZ
 bilgi@sorged.org
 8.01.2015
  SORGUN GENÇLİK DERNEĞİ
 7399 kez okundu

Takvimlerin 2009'u göstermesi hayatımda bir dönüm noktası oldu benim için. 2009 yılında Sorgun Halk Eğitim Merkezindeki görevim esnasında tanışma fırsatı bulduğum "Yetişkin Eğitimi Projesi" ile hayatımda yeni bir adım atacağımın farkındaydım. Uzun süredir içimde yer alan keşif ve üretmen arzusunun bir izdüşümü olan bu proje Sorgun Halk Eğitimi Merkezinin "Güvenli İnternet & Güvenli Nesiller" Projesiydi. 

Bu proje esnasında beş farklı ülkeden gelen ve Sorgun'da bir hafta boyunca bu konuda çalışmalar yapan kişiler beni heyecana sevk etti ve devamında Romanya'nın Iasi şehrine gidecek olmam beni teşvik etmişti. Çünkü bir süredir ilgimi çeken bir proje vesilesiyle ilk defa bir pasaport edinmek ve yurtdışına çıkmak benim için unutulmazdı. Dört katılımcıyla beraber Romanya'da bulunduğumuz faaliyetler sırasında kendim için bir mihenk taşı olacak karara vardım: "Ben de proje yazmalıydım!" 

Romanya'dan döner dönmez projeler yazmayı ve uygulamayı bütün detaylarıyla internetten araştırmaya başladım. Bu konu beni cezbetti ve bir süre sonra günlük yaşantımda da önemli bir yer tutmaya başladı. 2010 yılında yine Halk Eğitimi Merkezinin Kız çocuklarının okullaştırılmasının kapsamında bir hibe projesinin geçtiğini duydum. Bu projede Halk Eğitim Merkezi Müdürü projenin koordinatörü olmamı istedi. Bu teklifi kabul ettim ve 12 aylık bu projeyi uygulamaya başladım. Eğitimlerini yarıda bırakmış olan kızlarla ilgili olan bu proje beni daha da profesyonel bir hale getirdi. Sorgun ilçesinde mümkün oldukça çok kızımıza ulaşmıştık. Sonucunda 157 kızımızı açık öğretim lisesine kaydolmalarını sağladık. Proje sonunda Şanlıurfa'da katılmış olduğum raporlama eğitiminde çok değerli bilgiler öğrendim ve yeni arkadaşlıklar edindim.

Heyecanla ve istekle projeleri araştırmaya devam ediyordum. 2012 yılında Ulusal Ajansın sayfasında ücretsiz bir eğitim ilanını gördüm. Hemen büyük bir heyecanla başvurdum. Sonunda sonuçlar açıklandı ve 30 katılımcı arasında ismim yazıyordu.  Antalya/Adrasan'da 7 günlük bir proje yazma eğitimine katılacaktım. Eğitimde uzmanlarca klasik proje eğitiminin verileceğini düşünürken "hareketlendirme" adı verilen ve benim hiç de düşünmediğim bazı uygulamalar yaptırıldı ve ben bundan sonra bu dünyaya daha çok ısınmaya başladım. Adrasan'da atölye çalışmaları yaptık. Gruplar haline ayrılarak bir proje fikri ürettik ve ilk defa proje yazdık. Bu eğitim sonrasında hala iletişimde bulunduğum çok güzel arkadaşlıklar edindim.

Bilgi ve motivasyonumun artmasıyla paralel olarak Şubat 2013'te proje yazmaya karar verdim. Şubat döneminde ilk projem kabul edilmiş oldu ve bir kez daha Adrasan'a giderek yeniden eğitim aldım. Yerelde uyguladığımız madde bağımlılığı konulu projemizi çeşitli il dışı gezilerle destekleyerek ve takdirler alarak tamamladık. Bunun devamında Ankara'da proje değerlendirme toplantılarına katıldım ve değerli fikirleri tanıma olanağına kavuştum.

İkinci kabul edilen projemiz 2013 mayıs döneminde "Engelleri Sanatla Aşıyoruz"  ismiyle yer aldı. Sorgun ilçesi için çok önemli olan bu proje beni gerçekten heyecanladırmış ve ilçemize aydınlık bir hava katmıştı. Meslek edindirme kurslarında potansiyellerinin çok üstünde çaba gösteren gençleri tanıma bahtiyarlığına eriştim ve engelleri aslında kendi zihnimizde olduğunu ve engelli tabir ettiğimiz gençler için sınırların yapay olduğunun farkına vardım. Engelsiz insanların bile yapmakta zorlandığı çini kursunda yapılan ürünleri insanları gördüğünde bir türlü kendilerini bunun doğruluğuna ikna edemiyorlardı. 

Uzun süren bir maratondan sonra gençlerimizi projemiz sayesinde hem sosyalleştiler. Hem üretkenleştiler. İlçemizin en işlek yerinde açmış olduğumuz sergiye büyük bir ilgi gösterildi ve halk arasında farkındalık oluştu. Kapadokya moral gezimizle de gençler gönüllerince eğlendiler.

Sorgun Belediye Başkanımız Ahmet ŞİMŞEK ve Sayın kaymakamımız Levent KILIÇ Bey ile görüşerek destek istedik ve onlardan çini ürünü talep ettik. Bizi kırmayarak destek verdiler ve bugün bile yapmış olmaktan gurur duyduğum kurslarımızın devam etmesini sağladılar. Çini kursu hala Halk Eğitim Merkezinde devam etmektedir. İlçemize kattığımız bu değer birçok yöre için örnek niteliktedir.

Bu projeden sonra artık daha çok çalışmaya başladım ve Ekim 2013 dönemine iki proje yazdım. Artık büyük bir ekiptik ve ekibimiz içinde engelli gençler de vardı. İlk projemiz "Sağlıklı Beslen, Hareketli Ol, Kaliteli Yaşa" idi. Diğeri ise eski unutulmuş çocuk oyunları "Büyüyoruz" isimli projesiydi ve ikisi de kabul edildi.

"Sağlıklı Beslen, Hareketli Ol, Kaliteli Yaşa" projemiz bunlardan ilkiydi. Konusu özetle; günümüzün en büyük sorunu olan gençlerin ve çocukların sağlıksız beslenmesi, hareketsiz yaşam sürmeleri ve obezite sorunlarıydı. İlçe sağlık müdürümüzün de izniyle sağlık memurları tarafından ilçede bulunan 11 okuldaki öğrencilere beslenme ve hareketlilik hakkında eğitimler verildi. Bu projede ekip olarak 8 kişiydik. 3 engelli gencimiz de bu projede yer almaktaydı. 

Projemizin ikinci ayağı olan İtalya'ya giderken çok heyecanlıydık. Doğrusu bizim için çok sıra dışı bir deneyimdi. Özellikle ilçemizde böyle bir organizasyonun olması fikri bile bizi heyecanlandırıyordu. Bizim gibi Akdeniz özellikleri taşıyan İtalyanlar çok misafirperverdi. Bir hafta boyunca birçok kurum ve sosyal tesiste temaslarda bulunduk. Gitmekte çok zorlandığımız bu yerden geldikten sonra Sorgun'da da yerel bazda yarışmalar ve hediyelerle projemizin işlevlerini yerine getirdik.

İkinci projemiz ise  "Büyüyoruz" du. Bu proje yüzyıllardır çocuklar tarafından oynanılan bir kültür öğesi olarak değerlendirebileceğimiz çocuk oyunları üzerineydi. Beş ülkeden 25 arkadaşımızı davet ettiğimiz ilçemiz ilk defa bir proje amaçlı ziyarete sahne oluyordu. Bu projeyi de yer yer çocuklaşarak yer yer hatıralarımızı insanlara anımsatarak başarıyla bitirdik.

Bu projemizi de tamamladıktan sonra durmak yok yola devam dedik ve yeni bir dönem yeni bir program olan Erasmus+ programına proje yazmaya karar verdik. Bu seferki konumuz gençlerin, ilçemizin, ülkemizin nihayetinde AB?nin en büyük sorunu olan işsizlikti. 2014 mart ayında sunduğumuz bu proje heyecanlı bir bekleyişin ardından tamamlandı ve bu kez de Sorgun'da, bölgemizin önemli zenginliklerinden olan jeotermal tesislerden faydalanarak 9 ülkeden 27 misafiri getirmeyi başardık. 

Sürekli artan grafiğimiz bize bir yandan olumlu etkilemekle beraber bir yandan da ufkumuzu genişletti. Bu kez sivil toplum kuruluşları, resmi kurumlar ve Bozok Üniversitesi de dâhil olmak üzere 16 kuruluşa ziyaretler gerçekleştirdik ve yabancı bir grubun ikinci kez ilçemize gelmesi halkımızda da bir gayret ve farkındalık havası estirdi. Bizim kültürümüzü tanıyan misafirlerimiz kendi kültürlerini de bize tanıtma imkânı buldular. Şu an dahi görüşmekte olduğumuz bu insanlar Yozgat'ın ve Türkiye'nin güzelliklerini ve değerlerini anımsadıklarını ve unutamadıklarını sık sık aktarmaktadırlar. Sokak sohbetleri ve kültür alışverişinin yoğunluğu sonucundan üzülerek ayrıldıkları ilçemizde hoş bir seda bırakırken biz de ufkumuzun genişlediğini hissettik. Bundan sonraki süreçte de bu ortaklarımızla iletişimde kalıp farklı projelere imza atacağız. Ayrıca Eurodesk büyük bir ailenin bir parçası olmaktan da çok mutluyum.

Özellikle 2013- 2014 döneminde yazmış olduğum 10 AB projesiyle birlikte ilçemizde yazmış, gerçekleştirmiş olduğumuz sayısız projeyle sürekli gelişmekte olan bir çıta tutturmaktan ve büyük hedeflere emin adımlarla yürümekten mutluluk duyarken, kendimin ilçemin ilimin ve değerlerimizin de sürekli değiştiğini ve geliştiğini görmekten çok mutlu olduğumu belirtirim.

  

Copyright 2021 © Tüm Hakları Saklıdır. Web tasarım Medyatör