Eğer bir gençlik değişimi programına katılmak istiyorsanız ülke ve şehir ayrımına girmeden mutlaka başvurun. Ayrım yaptığınız zaman projelere kabul edilme olasılığınızda düşüyor.
Ben tam 1 ay boyunca tabiri caizse gece gündüz demeden projelere başvurdum. En son Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi'nin Avrupa Birliği Gençlik Programları Eylem 1.1 kapsamında Romanya'da düzenlenecek olan "Rights On Board, Destination Europe" projemiz kabul edilmiştir.
Projeye katılmak için acil olarak formu doldurunuz? yazılı ilanı gördüm ve projeye hemen başvurdum. Ertesi sabah mailimi kontrol ettiğimde projeye kabul edildiğimi öğrendim. Mail'de hemen işlemlere başlamamız,hazırlamamız gereken evraklar hakkında detaylar vardı.Mail i okumak bu kadar heyecan veriyorsa projede geçen günlerin heyecanını tahmin bile edemiyordum.
Ben dahil Türkiye'den 6 kişi seçilmiştik. İçimizden Buse,Tuğçe ve İsmail yeşil pasaportlu, Yavuz,Betül ve ben bordo pasaportluyduk.Benim 1 yıl daha geçerli pasaportum vardı, evin altına üstüne getirdim bir türlü bulamadım.Pasaport başvurusu yapmak içinde 2 günümüz vardı.Pasaportumu bulamadığımdan dolayı bende acilen pasaport başvuru yapmak zorunda kaldım.Haftasonunu saymazsak 3 günde elime ulaştı.Tabi pasaportun gelmesini beklerken vize için gereken evrakları hazırlamakla meşguldüm.O evrakları hazırlarken yeşil pasaportlu arkadaşları inanın çok kıskandım.
Bu süreçte gece gündüz demeden çalışırken, müşteriye para üzeri verirken bile bana yardım edebilmek için sık sık telefon görüşmesi yapan hatta gece arayıp uykusundan uyandırıp sorularıma sıkılmadan cevap verebilen Hakan Darılmazlar'a teşekkür ediyorum. Gerçekten sabırlı bir insan.
Sırada vize görüşmesi vardı. Amerikan konsolosluğundan vizede 2 kere ret yemiş biri olduğum için konsolosluklar bana hep ürkütücü gelmiştir. Romanya konsolosluğunda vize görüşmeleri 09:00-13:00 arasında,evrak teslimi ise 15:00-17:00 saatleri arasında yapılmakta.Bende Sakarya'da oturduğum için sabah 06:00 aracıyla İstanbul'a gittim.Tam 09:00'da Beşiktaş iskeledeydim.Niye bu kadar ayrıntı yazdığımı birazdan anlayacaksınız.Vize görüşmesinden önceki gün Hakan bana konsolosluğun Google Maps?ten haritasını yollamış.
Benimde akıllı telefonum bozulduğu için çıktısını aldım. Hakan beni Esenler otogar'da inecek sanmış ve otogardan konsolosluğun yol haritasını çıkarmış.Allah razı olsun kimse bu kadar uğraşmazdı.Hakkını nasıl öderim bilmiyorum.Haritada A ve B noktası var.Bende o gün konsolosluk önünde sıra beklememek için bir panik yapmışım anlatamam. Hemen orada olayım istiyorum.Haritada konsolosluk B gözükürken ben ısrarla A noktasına gitmişim. Saat 11:00 di ve ben Alibeyköy'deydim. İndiğimde anladım ki Romanya konsolosluğu Beşiktaş/Bebek teymiş. Beynimden aşağı kaynar sular döküldü.Hemen bir İETT denk geldi Mecidiköy'de indim ve taksi tuttum.
Dedim ki abi çok acil Romanya konsolosluğu! Taksicide çılgın çıktı.Kırmızı ışıklarda geçmeler, ters yönden girmeler falan..Hasta yetiştirir gibi beni Romanya konsolosluğuna saat 12:00 gibi yetiştirdi sağolsun. Kapıda sıra falan yoktu.Güvenlik görevlisi geldi ve 2.kaynar su dökülmesi olayını yaşadım.Maalesef yoğunluktan dolayı görüşme alamıyoruz!Nasıl olur Sakarya'dan geliyorum ben desem de, yalvarsam, yakarsam da adam talimat almış içerden yapacak bir şey yok..Ben size içerisinin numarasını vereyim derdinizi birde oraya anlatın dedi ve hemen aradım.Durumu anlattım 10 dakika sonra görevli geldi ve beni içeri aldı.İstanbul'da görüşmeye gidecek olanlar Beşiktaş üzerinden Bebek'e gidip taksi tutun 10 dakika sonra konsoloslukta olursunuz.Neyse görüşme olumlu geçti.2 gün sonra evraklarınızı almaya gelirsiniz dedi vize görevlisi.Güvenlik görevlisine sordum.2 gün sonra beni çağırdılar ama bu vize aldığım anlamına geliyor değil mi? Hayır vize aldığınızı ancak o gün anlarsınız dedi..Salı günü pasaportumu almak için tekrar konsolosluğa gittim.Sonunda vizesi basılmış pasaportumu aldım.Üzerimden büyük bir yük kalkmıştı.Artık sadece gidişi ve projede geçecek güzel günleri düşünüyordum.Valizimi son gün hazırladım.
Gidiş için yola koyuldum.Ekiple havaalanında buluşacaktık.Ben gittiğimde ekip tamdı.Check-in, pasaport kontrolü derken uçağa bindik.Yaklaşık 45-50 dakika sonra Bükreş'e vardık.Havaalanında polislere neden geldiğimizi kaç gün kalacağız gibi soruların cevabını verdikten ve evraklarımızı gösterdikten sonra havaalanı kapısında ev sahibi ekipten Viktor ve Robert bizi karşıladı.Tanıştıktan sonra araca binip Curtea de Argeş yoluna koyulduk. Leton'ya ekibi bizden erken gelmiş ve Bükreş'te konaklamışlar.Devrim meydanına yakın bir yerde durduk ve onları bekledik.Letonya ekibi 6 kız olarak gelmiş.Tanıştıktan sonra tekrar araca bindik ve 2 saat sonra Argeş'e vardık.Direk pansiyona geçtik ve Mary odalarımızı gösterdi.Biz gelmeden odalarda kimlerle kalacağımız belli olmuş zaten.Genelde ülke karması şeklinde oluşturulmuş odalar ama ben İsmail le kaldım.İyi de oldu.Konuşma konusunda bende başlarda çekingenlik oluyor ama zamanla alıştım.
Çok fazla oturmadan valizi bile boşaltmadan uyuduk zaten.Sabah 09:00 da hazır olmamız gerekiyordu.İlk gün etkinlik takvimi,uyulması gereken kuralların anlatılması ve tanışma oyunlarıyla geçti.Projenin en eğlenceli tarafı oyunlardı bence.Katılacak olan ülkelerden biride Polonya'ydı.Onlarda bir sonraki gün geleceğinden dolayı Welcome Party 2.güne ertelenmiş.Proje hakkında çok detay vermek istemiyorum.Bende giderken detay bilmiyordum sürpriz şeylerle karşılaşıyorsunuz çünkü.Vize evresine kadar yazdığım şeyler 1 sayfa tutuyorsa orada yaşadığım şeyler sayfalarca sürebilir. Şunu söyleyebilirim ki proje boyunca uyumak çok gereksiz geldi bana.Çünkü her an güzelliklerle dolu ve o güzellikleri uykuyla kaçırmak istemiyor insan.Günde maximum 4 saat uyku uyudum.Günün her anı gülmekle geçiyor diyebilirim.Herkes tarafından kuşkusuz projenin en iyi aktivitesi Sibiu ve Karpatlar dağı gezisiydi.Bu gezi için Sibiu?da bir dağ otelinde konakladık.Sibiu Romanya'nın Transilvanya bölgesinde bir şehir.Lüksemburg ile birlikte 2007 yılında Avrupa Kültür Başkenti seçilmiş.Gidip görülesi bir yer.Antik mimarisini kaybetmeyen tarihi binalarla dolu bir şehir.
Romanya ya gittiğimizde kendi kültürümüzün ne kadar değerli olduğunu, gelenek,görenek,örf ve adetlerimize nasıl sahip çıktığımızı orada anladım.Çünkü her ülke kendi gecesini düzenliyor ve milli geleneklerini tanıtma imkanı buluyor.Bu sayede hem kendi kültürümüzü tanıtma hem de karşı ülkenin kültürünü tanıma imkanı buluyoruz.Türk gecesi için Romanya'ya gitmeden lokum,pişmaniye,şalgam,Türk kahvesi,kına bayrak ve Türk bayraklı balon erkeklere hediye tesbih,kızlara ise kınada dağıtılan mendillerden almıştık.Bizden önce Polonya ve Letonya gecelerini düzenledi ve 21:00 de başlayan gece 22:30 civarında bitmişti.Bizim gecemizin efsane olduğunu düşünüyorum.Kına gecesinden tutunda zeybek,kolbastı,damat halayı,çiçekçi kız roman havasına kadar öğrettik.Not aldığımız şeyler arasında uzun eşek vardı onu oynatmayı unuttuk. Gecemiz 01:30 civarında bitti.Ben çok eğlendiklerini düşünüyorum.
Bu proje sayesinde ileriye taşıyabileceğimiz çok güzel hatıralar ve arkadaşlıklar edindik. Kendi ülkemden 5 büyük dost kazandım.Romanya'da Letonya'da ve Polonya'da gidebileceğimiz kapılarımız oldu.Romanya ve Curtea de Argeş bize çok farklı tecrübeler kattı.Vize görüşmesi fobimi yendim.Bu yüzden gönderici kuruluşum Bursa Kent Konseyi Gençlik Meclisi ne ve ev sahibi kuruluşumuza ne kadar teşekkür etsem azdır.
Son olarak bu ve bunun gibi biz gençlere sunulan imkanları her fırsatta değerlendirmeli,yaşanacak tecrübeleri kimsenin içinde şüphe olmadan kaçırmamasını tavsiye ediyorum.
İlker Akgün